31 Ağustos 2009 Pazartesi
30 Ağustos 2009 Pazar
FRANK GEHRY 'NİN PAVYONU
Grant Park içerisinde bulunan, Michigan Gölü yakınlarındaki Jey Pritzker Pavyonu, jazz’dan blues’a ve diğer dünya müziği aktivitelerine kadar çeşitli performansların sergilendiği bir açık hava sahnesi.
Çelik panellerle üzeri örtülmüş, çelik kafes görünümündeki, kıvrımlı Pavyonun,Kafesin düzleştiği çatı bölümünden aşağı doğru silindir şeklinde ayakları iniyor.
Ses sistemi, kafeste asılı olarak durup, 180 metre uzunluğunda 90 metre genişliğindeki bir alana yayılıyor.
4000 kişilik, sabit koltuklardan oluşan bir alanın yanında, yaklaşık 7000 kişiyi kapsayabilecek büyüklükte, daha enformel bir oturma alanı da mevcut.
Pavyon, birçok taşınabilir sahne platformuna sahip ve 120 kişilik bir orkestrayı hatta 150 kişilik bir koroyu bile barındırabilecek büyüklüğe erişebiliyor.
Sahnenin arka kısmı, bitişikte bulunan Müzik ve Dans Tiyatrosu ile birleşiyor.
Büyük cam kapılar, Pavyon’u kışında resepsiyonların gerçekleşebildiği, okumanın mümkün kılındığı bir mekân haline getiriyor.
Pavyon, gece performansları sırasında, dekoratif, renkli ışıklandırma sistemleri ile adeta yıkanıyor.
DRASSANES METRO İSTASYONU -BARSELONA
26 Ağustos 2009 Çarşamba
24 Ağustos 2009 Pazartesi
DOLDER GRAND HOTEL - ZURİCH
Tasarımı 1899 yılında Jacques Gros tarafından gerçekleştirilen ünlü sağlık merkezi/ otel, Zürih Gölü ve Alplere hakim manzarasıyla şehir merkezinde konumlanmış. Eski görkemli otel, her biri kendi alanında yıldız olan bir ekip sayesinde yeniden tasarlanarak modern ve lüks bir otele dönüştürülmüş , mimarlık konusunda Londra konumlu Foster and Partners, iç mekan tasarımı için, yine Londra'dan United DesignersSylvia Sepielli birlikte çalışmış.En büyüğü, 400 metrekarelik Maestro Süit, Herbert von Karajan tarzını yansıtıyor. Başdöndürücü güzellikteki iki katlı süitte etkileyici klasik öğeler kullanılmış; kırmızı deri iskemleler, koyu renk ahşap malzeme, yuvarlak kule şeklindeki yemek odası, basınçlı suyla çalışan havuzlar ve buhar duşlarıyla (ki, birinde sauna bulunuyor) açık tonlarda mermer döşeli banyolar, büyük ve görkemli pencereler ile geniş, bahçe tarzı teras yer almakta.Artık hayatta olmayan İsviçreli sürrealist ressam ve heykel sanatçısı Alberto Giacometti ise spa kanadının üst katında yer alan Carezza Süit'e esin kaynağı olmuş. Heykel sanatına göndermeler yapan iç mekan düzenlemesi ve organik şekiller dingin bir dinlenme alanı yaratırken, nötr renkler ve modern bir şömine ortamı daha da etkileyici kılıyor. İki yatak odalı süitte ayrı bir oturma odası, televizyon odası ve mermer banyolar bulunuyor.Yine spa kanadının üst katında yer alan Masina Süit'in sahne sanatlarını yansıtan esin kaynağı ise Federico Fellini'nin eşi, aktrist Giulietta Masina olmuş. Gece mavisi ve yumuşak beyaz tonlar zarif ve buğulu bir güzellik duygusu yaratıyor. Büyük bir Fendi kanepe ile düz ekran televizyon, kara filmlerin gösterildiği sinema gecelerine çok uygun düşüyor. Zeminden tavana yükselen pencereler teatral ortamı daha da güçlendiriyor. Turuncu kanepeler, koyu renk ahşap paneller ve pembe mobilyalar ise Rolling Stones'un anısını yansıtan Süit 101'i süslemekte. Dekorda retro tınılarla birlikte, belirgin, ama olağan gibi duran lüksün izleri seziliyor. Süitte bir yatak odası, oturma odası, yemek odası ve küçük bir mutfak ile 10 kişilik bir toplantı odası yer alıyor. the cool hunter
Aesop After Dark
Butik güzellik markası Aesop, Melbourne konumlu ünlü tasarım şirketi March Studio ile birlikte yeni bir çalışma yapmış.Studio March, kısa bir süre önce Melbourne'da gerçekleşen Eyalet Tasarım Fesivali'nde yer alan ve aynı zamanda bar işlevi de gören iki işlevli geçici uygulamayı tasarlamayı üstlenmiş. Absolut Votka ve İngiliz Tasarım Konseyi ile birlikte hazırlanan ve karanlık çöktükten sonraki vakte işaret eden (After Dark) isimli uygulamalı gösterim, hayata geçirilirken 1400 metre aydınger kağıdı kulanılarak kozaya benzeyen tavan ve duvarlar oluşturulmuş.
FİAT C AĞAÇ SAKSISI (MİLANO)
Şubat ayında tanıştığımız Fiat 500 C, 5 Ağustos ile 30 Eylül arasında Milano'nun dünyaca ünlü moda caddesi Montenapoleone de kendinden beklenmeyen bir rolde boy gösterecek. Küçük Fiat'ın biçim ve boyut olarak bire bir kopyası olan tam 20 adet fiberglas arabaya farklı biçimlerde gerçek ağaç dikilmiş. Adı 'Per fare un albero' (Bir ağaç yarat) olan etkinlik Milano Belediyesi, Fiat ve sanatçı-tasarımcı Fabio Novembre'ın ortak çalışması sonucu oluşmuş. Novembre'ın kendi ifadesiyle ağaçlar ve arabaları bir amaç için birleştirerek yarattığı ''yeni yaşam tarzının sembolü'' çözüm, kentsel alanlarda bir arada yaşama sorunu ile sürekli gündemde olan iki unsuru bağdaştırıyor. Fiat'ın sözcüsüne göre, Fiat 500 C'ler eğlenceli, dost canlısı, yenilikçi ve eko-dostu oluşlarıyla böyle bir uygulamaya mükemmel derecede uygun... alıntı;the cool hunter
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)